solunum cihazina bagli hastalar iyilesebilirmi
naskah drama 7 orang 3 perempuan 4 laki laki. Erzurum'da tedavi gördüğü hastaneden çıkarılan ve solunum cihazına bağlı olarak Tekman'ın Kalaycı Köyü'ndeki evinde yaşayan 62 yaşındaki Selahattin Ateş, iddiaya göre, elektriklerin kesilmesi üzerine öldü. Ateş'in yakınlarının iddiası üzerine Cumhuriyet Savcılığı köyün elektriğini kesen ARAS EDAŞ Tekman Şefi Coşkun Sur hakkında soruşturma başlattı. ARAS EDAŞ İl Koordinatörü Kubilay Atan ise "Hastanın derhal hastaneye nakledilmesini ve arzu edilirse araç ihtiyacının kurumumuzca temin edilebileceği aileye bildirilmiştir. Ancak Muhtar İsracettin Ateş ve köylüler bu önerilerimizi kabul etmemiştir" dedi. Tekman İlçesi'ne bağlı Kalaycı Köyü'nde solunum cihazına bağlı yaşayan Selahattin Ateş, meydana gelen elektrik kesintisinin ardından yaşamını yitirdi. Ateş'in yakınları, köyün elektriğini kesen ARAS EDAŞ Tekman Şefi Coşkun Sur hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, Sur hakkında soruşturma başlatırken, yazılı bir açıklama yapan ARAS EDAŞ İl Koordinatörü Kubilay Atan, 22 Kasım günü Kalaycı Köyü'ne 34 bin 500 volt enerji taşıyan 12 metre uzunluğundaki odun direğin altına geven konularak yakıldığını bildirdi. Son 10 gün içinde aynı bölgede bununla birlikte 4 direğin yakıldığını anımsatan Kubilay Atan, ekiplerin hemen olay yerine gittiğini ve 3 metresi kalan direğin fotoğrafını çektikten sonra söndürdüklerini belirtti. Direğin kasten yakıldığına işaret eden Kubilay Atan, şunları söyledi "Direğin yandığı noktanın yoldan uzakta, araç giremeyecek arazi yapısına sahip olması ve akşam karanlığının çökmesinden dolayı sonuçları çok ağır olabilecek bir faciaya neden olmamak için Kalaycı Köyü'ne aynı gün elektrik verilemeyeceği bildirildi. Köyde tedavisi cihaza bağlı olarak bir hastanın bulunduğu bilgisini aldık. Bunun üzerine hastanın derhal ilçe hastanesine nakledilmesini ve arzu edilirse araç ihtiyacının kurumumuzca temin edilebileceği söyledik. Hastanın durumu ağırsa ambulansla en fazla 20 dakikada hastaneye ulaştırabileceğimizi anlattık ama Muhtar İsracettin Ateş ve köy halkı bu önerilerimizi kabul etmedi. Muhtar Ateş ve köy halkı hastayı sadece bir gece için en yakın hastaneye nakletmeyi reddetmiştir. 23 Kasım günü yeni direk dikilip köye enerji verilmiştir. Bölgede büyük bir facianın önlenmesi amacıyla yasal mevzuat gereği enerji kesintisi yapıldı. Bir ambulansla bir geceliğine hastaneye nakledilerek hayatı kurtarılabilecek vatandaşımızın, İsracettin Ateş ve beraberindekilerin inat ve ihmaliyle kaybedilmesinden derin üzüntü duyuyoruz. Kederli ailesine baş sağlığı diliyoruz. Konuyla ilgili soruşturmamız derinleştirilerek sürdürülecektir." - ErzurumDemirören Haber Ajansı / Güncel Selahattin Ateş Erzurum Tekman Politika Güncel Haberler
Yaşam Editör Baran Aksoy İzmir’in Gaziemir ilçesinde, müstakil bir evin çatısı şiddetli rüzgar nedeniyle elektrik tellerini kopardı. Solunum cihazına bağlı genç bir süre oksijensiz kalınca büyük bir panik yaşandı. Gencin zamanla yarışan yakınları ve komşuları karşı binadan kablolarla elektrik çekerek genci hayatta tutmayı başardılar.
Hocam iyi çalışmalar. Babam 22 gün önce kısmi felç geçirdi. Beynin sağ vücudun sol tarafı. Yoğun bakımda enfeksiyon tedavisi görüyor. Ciğerine de pıhtı atmış ancak ana damarda değilmiş. Solunum cihazına bağlı ve entübe. Enfeksiyon tedavisinin bu kadar uzun sürmesi normal mi. Ateşi bir haftadır yükselmiyor. Enfeksiyonda azalma var diyorlar. İlk zamanlar yoğun bakımda solunum cihazı olmasına rağmen soluk alış verişi çok hızlıydı şimdi gözle görülür normalleşme mevcut. Kan sulandırıcı tedavi görüyor pıhtı erir mi. Bu kadar uzun sürmesi normalmidir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı elektrik faturası direnişi kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, akıllara solunum cihazına bağlı hastaların durumunu getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, solunum cihazına bağlı ALS hastalarının yüklü miktardaki faturalarını ortaya çıkardı. Solunum cihazına bağlı hastalar için elektriğin hayati bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Akkuş İlgezdi, “ALS hastalarına ait elimize ulaşan 1700 lira, 1665 lira, 1210 liralık elektrik faturaları var ve ALS hastası ailelerin dayanacak gücü kalmadı. Vatandaşı kör karanlıklara mahkûm edenler, aynı zamanda solunum cihazına bağlı hastaları nefessiz bıraktıklarının farkındalar mı? Genel Başkanımızın elektrik faturası direnişi solunum cihazına bağlı hastalarımıza da nefes olacak” dedi. ÖKSÜZ HASTALIK ALS Türkiye’de ALS Derneği verilerine göre 6-8 bin civarında ALS hastası var. 40-60 yaşları arasında başlayan bu hastalıkta, hastaların kaslarında güçsüzlük ve erime meydana geliyor. Dünyada her yıl yüz binde 2 kişi, ALS hastalığına yakalanıyor. Ortalama 2 yıl içinde bakıma muhtaç hale gelen ALS hastaları ve solunum cihazına bağlı tüm hastaların sesi olan CHP’nin Sağlıktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, ALS hastalarının faturalarını paylaştı ve şunları söyledi İŞTE ALS HASTALARININ FATURALARI “ALS hastalarına ait elimize ulaşan 1700 lira, 1665 lira, 1210 liralık elektrik faturaları var. Vatandaşlarımız bu faturaları nasıl ödeyecek? Elektrik desteği ise hane başı 200 TL. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de sadece 144 hastaya elektrik desteği veriliyor. Fakat solunum cihazına bağlı hasta sayısının ise 700 bin civarında olduğu söyleniyor. Evde mekanik ventilatör kullanan ALS hastaları, elektriği tedavi amaçlı kullanmaktadır. Bu nedenle yapılan elektrik masrafı, tedavi gideri olarak kabul edilmelidir. Tedavinin kesilmesi durumunda hastanın yaşaması mümkün değil. Hayati ihtiyaç olduğu için bu hizmet, sağlık hizmeti kapsamında olmalıdır. Elektrik faturalarının hastanede yoğun bakım ortamında oluşturulan koşulları sağlayacak miktarı, SGK kapsamında ödenmelidir. Aksi takdirde ALS hastalarımız 2 bin liralık faturaların altından kalkamıyorlar.” ELEKTRİĞİ KESİLİRSE BOĞULURLAR Elektriğin, solunum cihazına bağlı hastalara nefes olduğunu söyleyen Akkuş İlgezdi, sözlerini şöyle sürdürdü “ALS hastalarının yarısı hem solunum cihazına bağlılar hem de ağızdan beslenemeyen hastaların beslenmesini sağlamak için mideye tüp yerleştirilen ve PEG olarak bilinen bir ameliyat geçiriyorlar. Solunum cihazına 1-2 saat değil 24 saat bağlılar. Yani oksijen onlar için destek değil mecburiyet, çünkü vücudun nefes alacak kasları çalışmıyor. Belki 1 dakika kadar tüpten ayrı kalabilir fakat ikinci dakikada boğulurlar.” SAĞLIK SİSTEMİ ALS HASTASINI EVE HAPSEDİYOR ALS hastalığının evde bakım gerektirmesinden kaynaklı birçok zorluğu olduğuna değinen Akkuş İlgezdi, “Bu hastalarımız 24 saat hastanede kalamıyor. Normalde hastanelerde yatırılacak olsalar yoğun bakımlarda yer kalmaz. Bu sebeple mideden beslenme ve boğazından solunum cihazına bağlanma gibi ilk müdahale işlemleri gerçekleştirilip evlerine gönderiliyorlar. Bu hastalara evlerinde aileleri bakıyor. Aileleri adeta yoğun bakım hemşireleri gibi tıbbi destek veriyorlar. Normalde bir insanı yaşatmak, tedavisini gerçekleştirmek sağlık sisteminin işidir. Ama bu hastalıkta sağlık sistemi, aileyi hastayı bırakıp gidiyor ve eve hapsediyor. İşte bu yüzden ALS öksüz hastalıktır” dedi. AİLELER PERİŞAN ALS hastalarının ailelerinin tam bir yoğun bakım ortamında yaşadığına ve bu durumun da aileler üzerinde ciddi psikolojik sıkıntılar doğurduğuna değinen CHP’li Akkuş İlgezdi “ALS hastalığı tam bir kendi bedeninde kilitli kalma halidir. ALS hastalığına ve hastalara, devlet yeteri kadar bütçe ayırmıyor. ALS hastalarımız gözden çıkarılmış hastalar olarak görülmektedir. ALS hastalarının aileleri, masrafların altında eziliyor. Ailelerin dağılmasına varan üzücü süreçler dahi görülmektedir. Çocuklar fırsat eşitsizliği yaşıyorlar. Evde sürekli aspirasyon yapılıyor, alarmlar çalıyor, hastanın başında sürekli durmak gerekiyor. Yani aile tam bir yoğun bakım ortamında yaşıyor. Bu durumdan en çok da çocuklar etkileniyor.”
Kayseri'de bir ay önce ateş, titreme ve nefes darlığı şikayeti ile gelen 61 yaşındaki hasta, Covid-19 ön tanısı ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'de Prof. Dr. Murat Sungur, Doç. Dr. Kürşat Gündoğan ve Öğretim Üyesi Dr. Şahin Temel'in sorumlu olduğu İç Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi'ne yatırıldı. Yoğun bakımdaki 32 günün 17 gününü solunum cihazına bağlı olarak geçiren 61 yaşındaki hasta, 32. günün sonunda yoğun bakım ünitesinde çalışanların alkışları eşliğinde servise çıkarıldı. Hastanedeki pandemi çalışmaları ile ilgili olarak bilgi veren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Güney, "ERÜ hastaneleri olarak ilk pandemi çıktığı andan itibaren ciddi bir çalışma içine girdi. Önce poliklinik ve acil servislerimizi ayırdık. Hastanemizdeki 3 katı da Pandemi Kliniği olarak kullanıyoruz" dedi. Prof. Dr. Güney, Covid-19 nedeniyle Dahiliye Yoğun Bakım gerekse Anestezi Yoğun Bakım diğer cerrahi yoğun bakımlarını Pandemi Yoğun Bakım olarak hizmete aldıklarını ve hastalarla yakından ilgilendiklerini söyledi. Hasta ile ilgili olarak bilgi veren Doç Dr. Kürşat Gündoğan, "Hastamız 61 yaşında kadın hasta. 6 yıldır bilinen diyabet ve hiper tansiyonu var. Bir ay önce ateş, titreme, nefes darlığı şikayeti ile geliyor. Bu şikayetlerle Covid-19 ön tanısı ile enfeksiyon hastalıkları servisine yatırdık. Takipleri sırasında kliniği çok kötü gitti ve aynı anda yoğun bakım ünitesine aldık ve hastayı solunum cihazına bağladık. Hastaya Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun da önerdiği tüm antiviral tedavilere başladık" dedi. "Solunum cihazında bu şekilde hastamızı takip ettik. 17. günün sonunda solunum cihazında ayrıldı" diyen Doç. Dr. Gündoğan, "Diğer kalan günlerde de tedavilerini tamamladık yoğun bakımın 32. gününde servise çıkardık. Bu yoğun bakımdan bu kapıdan çok daha ağır hastaları biz servise çıkardık. Bu hastalık daha yeni bir hastalık ve kimse özelliğini bilmiyor. Nasıl klinik seyredeceğini bilmediğimiz için bu hastamızın özelliği var. Tam 17 gün solunum cihazına bağlı kaldı ve değişik tedavi yöntemleri uyguladık. Sonunda da başardık. Türkiye'de de oldukça nadir bu şekilde uzun bir süre solunum cihazında kaldıktan sonra servise alınan hasta sayısı. Yoğun bakımda hasta tedavisini sürdüren büyük bir hasta ordusu var. Arkamızda çok büyük bir ordu var. Hekimler, hemşireler, fizyoterapistler, hasta bakıcılar temizlik görevlileri, teknik bakımcılar aslında bu başarı hepimizin. Gün içinde ortalama 50 kişi çalışıyor. Bizim 17 yataklı yoğun bakım ünitesinde yüzde 70 doluluk oranı ile" diye konuştu. Yoğun bakımdan servise alınmanın mutluluğunu yaşayan 61 yaşındaki hasta, "Çok sabrettim gittim diyordum. Allah'ım bana güç ve sabır verdi. Artık benim için bitmiştir diye düşünüyordum. Allah'ıma olan inancım, kendime aileme olan bağlılığım vardı. Yeniden doğdum o kadar mutluyum ki ben mezara gittim geldim. Öldüm geldim diyeyim. Hiç kendimde değildim. Şükür olsun Rabbime. Bir de yürüye bilsem daha mutlu olacağım" ifadesinde bulundu. Alparslan Ötüken
solunum cihazina bagli hastalar iyilesebilirmi